Caz değil, ama olabilir

Geçen hafta başlayan Akbank Caz Festivali'nin iyi müzikle tıka basa dolu porgramından gözümüze çarpan, caz şemsiyesinin genişliğini, farklı müzik türleriyle etkileşimini bizzat gösterecek 4 sanatçıya dikkat çekelim. Zira bu seçim öncesi haftası şehirde kalmak, bu konserlerden en az birine katılmak ve pazar günü de sandığa gitmek gibi gayet hoş bir plan yapılabilir, ne dersiniz?

Ester Rada
28 Ekim, Babylon Bomonti
İnternette adını arattığınızda öncelikle gençliğinden (her ne kadar yaşı 30 olsa da) ve başarısından bahseden sonuçlarla karşılaşacağınız bir şarkıcı Ester Rada. İstail'de büyümüş ve orada yaşıyor. Ama kökleri Etiyopya'ya uzanıyor. Müzik kültürü ise dünyanın öbür ucuna, Amerika'ya kadar ulaşıyor. Afrika'nın, özellikle de Mulatu Astatke gibi abide isimlerin öncüsü olduğu Ethio-jazz'ı (Etiyopya cazı) ile Ortadoğu'nun bizim de fazlasıyla aşina olduğumuz müziğini Amerikalı klasik bir soul ya da caz şarkısıcı edasıyla kullandığı sesiyle birleştiriyor. Ortaya keyif almamanın epeyce güç (ve inat) gerektirdiği şarkılar çıkıyor.


Squarepusher
29 Ekim, Babylon Bomonti
Elektronik müzikle hayatının herhangi bir döneminde, hasbelkader de olsa ilgilenmiş, azıcık da derinlerine dalmış müzikseverlerin kesinlikle işlerini bildiği Squarepusher. 40 yaşındaki İngiliz müzik insanı TomJenkinson'ın sahne adı Squarepusher. 90'ların başında itibaren, İngiltere'deki güçlü ve fazlasıyla hareketli elektronik dans müziği ortamlarının tedrisatından geçiyor Jenkinson. Son yirmi yılı da her defasında merakla beklenip, ilgiyle karşılanan albümler kaydederek geçiriyor. Aynı zaman da çok sıkı bir bas gitarist olan ve caz estetiklerine hakim 'zeki' elektronik müziğiyle 'ciddi' bir takipçi kitlesine sahip olan Squarepusher, bu yıl çıkan en taze albümü 'Damogen Furies'in turnesi kapsamında Akbank Caz Festivali'nin konuğu olacak. Zihin açıcı bir müzikal deneyim yaşatacak.


Cass McCombs
30 Ekim, Volkswagen Arena
30 Ekim akşamının esas yıldızı İskoç grup Belle & Sebastian. Hüznü, tatlı bir tebessümü, sinematik tatları ihtiva eden müziklerini bir kez daha İstanbul'a dinletecekleri akşamın bir diğer konuğu da Amerikalı şarkıcı / şarkı yazarı Cass McCombs olacak. 2000'li yıllara ait bir müzisyen de olsa McCombs, şarkılarının kapsama alanı epey geniş. Rock ana ekseninde, akustik folk'u da country müziği de barındırıyor besteleri. 60'lara da uğruyor hızlı bir zamanda seyahatle günümüze de. Hikayeler anlatıyor kah hınzırca ve muzip dizlerle, kah şairene dörtlüklerle. Klasik gitar, bas ve davul düzeninde sahnede izleyeceğimiz McCombs'un festivalin gizli kahramanlarından biri olması kuvvetle muhtemel.



Susanne Sundfør
31 Ekim, Zorlu Center PSM
İskandinav topraklarından farklı seslerin, farklı yaklaşımlara sahip müzisyenlerin çıkması ve 'tutması' artık adeta bir kural. ABBA'lı günlerden bu yana pop müzikle zaten adları anılıyor. Heavy metal'den deneysel elektronik müziklere kadar zengin bir yelpazede adlarını dünya çapında geniş dinleyici gruplarının hafızalarına kazıyan yığınla sanatçıya ve gruba sahipler. Norveçli Susanne Sundfør hafızalara ad kazıyanların modern kanadından. M83, Röyksopp gibileriyle yaptığı işbirlikleri ve 2007'den bu yana yaptığı albümlerle ülkesi Norveç'in sınırlarının dışına kolayca taşmış bir müzisyen. 8 yaşında keman, 9 yaşında piyano, 12 yaşında şan dersleri almış Sundfør, anlayacağınız eğitim şart düsturundan gitmeyi de ihmal etmemiş.

Yorumlar

Popüler Yayınlar